Cumartesi, Mayıs 24, 2008

Hiç Söylemedim

Gece mehtaba karşı
Bir duble rakı, sonra karşımdasın
Mehtapta sen,
Yıldızlarda sen,
Bir baktım her yerde sen
Sonra bir pire fırladı cebimden
Elinde bir bilet
Üstünde adım,
Nereye dedim yolculuk
Beni sana götürecekmiş
Atladık cebime, düştük yollara,
Cebimde biraz rakı, biraz hiçlik kokusu
Sonra karanlık
Uyandım ki yanımda sen
Pire nerede ki?
Bulamadım,
Sana da seni nasıl buldum
Hiç söylemedim...

Cumartesi, Mayıs 17, 2008

Bir İnsan Varmış

Öyle çok uzak olmayan bir zamanda
Çok konuşan bir insan varmış,
Güzel, cicili kelimeleri varmış,
Ağzına da yakıştırırmış, etkilermiş
Miş, miş, miş...
Unutmadan söyleyelim,
Eleştirmeyi de severmiş,
Kafasında kalıpları varmış;
İlmi, deruni...
Ama unutmazmış da demeyi
Eleştirilerim kırmak için değil,
Seni geliştirmek için,
Unutulmamalıdır derim şimdi de ben
Naçizane fikirlerimle
Bir içsel sürecin sonucudur şiir,
Ele avuca sığmaz,
İster noktayla, ister virgülle,
Bir kaba sığmaz,
Ak dersin akmaz,
Sonra bir bakarsın sular seller,
Bir an gelir,
Kelimeler alır seni götürür,
Beklememeli insan mürekkebin damlamasını
Kan damlasının kalpteki hızına
Biraz da ilhamına bakar şiir,
Bazısı ilmi der, kural der,
Der de der,
Onu da anlarım,
Anlamak var, anlamak var,
Şiir yaşamımdır,
O yaşam ki, bir bana ait Bir ben...
Ancak ben yazarım,
Soğuk terle uyandığım kabusum
Güzel bir kızın dudaklarında sarhoşluğum
Bunları ben hissederim
Gönlümce yazarım
Ey şiirime gözleriyle eşlik eden
Orhan Veli'ye Nazım Hikmet'e diyebilir misin,
Olmamış şunu gözden geçir diye,
Hadi Allah'tan rahmet de
Bana da deme
Nasıl içsel süreçlerim işliyorsa
Baştan sona
Bırak içime sinmeyen
Karaladıklarım olsun hatalarım
Bırak haykırışlara sessizlik demeyi
Şimdi haykırmak zamanıysa
Haykırmalı insan
Bırak ne dediyse
Öyle haykırası gelmişse karışma
Bırak, bırak haykırsın
O zaman güzelleşir dünya
Özgürlüklerdir insanı insan yapan
Ben, eğer bensem
Her aldığım nefes
Kalbimin her atışı beni var eden
Satırlarım da benden
Her anımdan
Namütenahi bir süreçtir bu
İstesen de
Artık durduramazsın!

Susuzluktan Kurudu

Bir gonca gül olmaktı tek hevesi
Yaz başında
Açarken ilk yeşil yapraklarını
Kuru dallarından
Hayat buldu kuru bedeninden
Doyumsuzdu
Açsın istedi her biri
Kandan dahi kızıl
En derinden vuran aşkın alevi
Bakınca kızılına sararsın, solsun istedi,
Çok şey mi istedi
Bencillik içinde mi vardı
Bir yaz sabahı daha
Güneş doğudan doğdu
Bir gonca gül
Kızılın en, en, en...
İşte öyle olanından
Açtı!
Hayat durdu bir an sanki
Sektedi mi yoksa
Yoksa...
O sabah kuşlar ötmedi
Dalındaki örümcek ağ kurmadı
Sinek uçmadı
Bahçıvan görünmedi
Gülü sulamadı
Öyle bir renkti ki zaman
Durdu...
Öyle güzel açtı ki
Susuzluktan
Kurudu!

Günlerden Bir Gün

Dünyada ne günler yaşadım, nefes üstüne nefes

Biraz huzur dedim, kafes üstüne kafes

Dilimi konuşturayım dedim, üst üste prangalar

Gençlikten mi, kandan mı, vazgeçemiyorum

Söylemeden edemiyorum

Dünyada ne insanlar gördüm de gördüm,

Eksik gedik gördüm mü, söylemeden duramadım,

Bir nefes daha aldım, içimde ne varsa söyledim,

İnsanın diline nasıl kelepçeler vurulur

Nasıl susturulur, nasıl, anlatın bunu bana

Hayat ırmağının kıyısındayım,

Ellerimde yüzyılların asası,

Yüzyılların savaşları gözlerime serilmiş,

Krallar, başkanlar vesaire

Ölüp ölüp diriliyorlar

Sonra biraz huzur dedim

Cebimden bir ses geldi,

Hayaller ülkesinden bir bilet buldum

Üstünde adım rengarenk harflerle

Gel de gitme, gel de gitme

Ruhumda biraz solgunluk var sanki

Bir kırık aşkın batışı mı bu, hayallerim gibi

Elimi şıklatıp mavi alevler yaratsam da

Kılıcıma yeşil, mavi kanlar bulasam da

Olmuyor, kinimi atamıyorum

Derinlere inesim var,

Her yer çok karanlık

O ses ne, kim konuşan

Bu dünyada ne günler yaşadım

Şimdi ölmek zamanı sanırım.

Cuma, Mayıs 09, 2008

Tophane'den Taksim'e Küller

Duman yavaş yavaş dağılıyor,
Küller rüzgarı bekliyor,
Hava kararıyor,
Durgunluğa son veren adımlarım atılıyor...

İstanbul sokak sokak küllere gömülmüş,
İstanbul gri, toz tutmuş, eskimiş,
Altında binlerce yanık, açık yara...
Verdiğim nefes koyu sisler peydahlıyor

Tophane'den Taksim'e yürür bir genç,
Yokuştur, havada bahar sıcağı,
Alnında birkaç damla ter,
Gözleri parlıyor, bilmem neden...

Anılar karmakarışık, o belki de benim,
Ve belki de sana geldiğim gündür o,
Belki, yanan şehir değil de kalbimdir,
Belki, her nefesle sise boğulan aklımdır,

Perşembe, Mayıs 08, 2008

İstanbul'da Koyu Karanlık

İstanbul'da bir öğleden sonra,
Ay parlıyor, yıldızlar, ve neden sonra,
Sen geliyorsun kayan yıldızla aklıma,
Bir küçük tebessüm, yeniden karanlık sonra

Gece geliyor aklıma, ay dolunay, parlıyor
Sanki düşünmesem aydınlanacak sokaklar güneşle
Sonra sen geliyorsun aklıma, ay ışığında, güneş gözlerinle
Sanki düşününce var oldun, düşündükçe bitiyorum

Gecenin kaçı bilmiyorum, koyu karanlık zamanı,
Ayın kaçı, hangi günü hiç bilmiyorum, hiçlik zamanı,
Tek bildiğim, beni saran koyu karanlık zamanı

Aklımda binlerce düşünce, karmakarışığım
Sen de varsın, sen de, sensiz olabilir miyim sanıyorsun,
Bir yıldız daha kayıyor, bir ışık daha sönüyor

İlk defa kayan yıldıza bakıp, gözlerimde iki damla, parlak,
Seni gördüğüm günden beri, aklımda vızıltılar, uğultular,
Sensiz bir dilek tutuyorum, söylenmezmiş, boşver, elveda!

Pazartesi, Mayıs 05, 2008

Yapma Kalem Yapma

Yazdıkça kazıyorum aklıma seni
Yapma kalem, yapma,
Dur iki satır da,
Unutayım,
Uyusam mı,
İçsem mi,
Bir kadeh rakı mı,
Yetmez devirsem mi anılara bir büyük,
Bir büyük yeter mi
İçimdeki seni boğmaya,
Sigaramın dumanında boğulur musun,
Çıkar mısın aklımdan bir an olsun,
Yapmazsın,
Biliyorum, yapmazsın,
Çık camdan Eren, çık,
Bağır için açılsın,
Sesin kısılsın,
Bir kadeh daha doldur,
Belki bir hayal olur,
Yanındaki sandalyede oturur,
Bir hayal olsan,
Yanımda olsan,
Olmadığını bile bile
Dudaklarına dokunsam,
Böyle de yapılmaz ki,
Böyle de güzel olunmaz ki!

Zannettim Olmadı

Üç beş satır kelam yazdım
Seni, dediklerini, yaşadıklarımı(zı)
Unuturum diye
Olmadı; seni unutamadım
Unuturum zannettim
Olmadı
Unutamıyorum seni
Vefasızım
İnsafsızım
Canım
Aşkım...

Yüzümde Bir Gülümseme

Bir damla gözyaşında gemiler yüzdürürüm
Dünyaya küserim içime dönerim
Kabuğuma saklanır geçsin diye beklerim baharlar
Gülüşmelere duyar, dayanamam
Seni görmemeye hele bir bilsen
Hiç dayanamam
Bir yaz sabahı olsa, elimde çayımın son yudumu
Bir de sen olsan
Olmasan da bir vesikalığın olsa
O da mı olmadı, silikleşmemiş bir hatıran olsa
Vuran her dalganın beyaza çalan köpüğünde
Seni hatırlasam
Hatırladıkça hatıralara, hatıralarla dolsam
Gençliğe selam versem
Sana hasret çeksem
Bir nefeste bi alemi yutsam
Kırışan dudaklarımdan sana ithaf edeceğim
Bir şarkı nağmelerce dökülse
Dalgalar sussa
Demire konsa kuşlar
Ağaran taze saçlarıma meltemim vursa
Vursa da beni dalga dalga
Dalgalandırsa
Gelse de yanıma
Şöyle bir durulsam huzurla
Yüzümde bir gülümseme
Aşk olsa yaşamak adına bakışlarınla
Ve sen
Sen...

Yeşilim

Yırt kefeni
Al iki nefes
Ölmeye geldik dünyaya
Al iki nefes de
Kadehleri doldurduk,
Ama önce ne dersin
Yaksak mı birer sigara,
Acelen ne,
Selamımı söyle Azrail'e
Uğrarım bir ara, tamam,
İşim var şimdi,
Kavun mevsimi de gelmedi zaten,
Birini sevdim dostum,
Bir kızı çok sevdim,
Kapkara saçları vardı,
Yemyeşil, bahar gibi güzel,
Gözleri vardı,
Elleri pamuk beyaz,
Bir de o yeşil yeşil bakışı yok mu?
Kefeni yırttırır adama
Azrail'e söyle gelirsem oraya...
Ulan sen de bari
Böyle güzele,
Böyle tam da sevmişken
Ölüm yar olur mu?
Yırttın kefeni, boşuna be dostum,
Bırakamam ben yeşilimi,
Cehenneme bir bakıp, çıkayım
Cennette mi arasam önce,
Çıkışları kim tutar dostum
Kim bilir yeşilim nerede
Kim bilir, dostum.

Yapma

Seni görür alev olurum
Seni görür
Yanar tutuşurum
Bir kelam çıkmaz elimden
Mürekkebi akmaz kalemimde
Kanım damarımda donar
Sesin aklımda çınlar
Bir rüya görürüm
Bir sen
Bir ben

Yak Artık Işıkları

Gece çok soğuk,
Çek yorganı üstüme,
Tenin çok soğuk,
Dokunma artık,
Eskisi gibi değilsin,
Yaklaşma,
Bakma gözlerime,
Işık yok artık,
Seviyorum deme,
İnanmam artık.
Oyun bitti,
Yak artık ışıkları,
Git ben uyurken,
Dur, derim,
Şimdi gidersen.

Yağ Biraz

Bir damla yağmur
Yağ artık
Hava çok kuru
Çok yalnızım
Biraz ıslat beni
Çok susadım
Yağ biraz, ne olur?

Vefasızsa

Bir akşam ki çöken
Tozu dumana katıyor
İçim sızlıyor
İçim acıyor, dur durak bilmiyor
Sen içime batıyorsun güzel gözlüm
Kalbinden çık artık
İstemiyorum
Deli diyorlar, aklını yitirdi diyorlar
Seni sevdiğim güne...
Nasıl sever bir insan böylesine
Nasıl gider bir insan böylesine
Sevilirken
Dur tahmin edeyim
Vefasızsa

Üç Beş Satır

Bir savaş başlıyor,
Haykırışlar mı alevler mi
Ne bu sesler
Ne bu gölgeler
Ne bu...

Şıp Şıp Şıp

Ne bu karanlık böyle
Yaksana ışıkları,
Bu uğultular da ne,
Şıp şıp şıp
Kan sesi mi su sesi mi
Neredeyim ben,
Açma gözlerini diyorsun,
Yakma ışıkları,
Buna hayat diyorlarmış
Açarsan gözlerini
Bİter imiş fani hayat

Unut Beni Şimdi

Unut beni şimdi
Sakın dönme geriye
Arkanı dön ve git
Sevilmedin say
Hatta benden nefret et

Şimdi Boşlukta Yuvarlanmak Var

Şimdi boşlukta yuvarlanmak var
Bir merdiven bulmak var
Aşağıymış
Yukarıymış
Umursamadan yola koyulmak
Uzaklaşmak var
Sensizliğe kaçmak var

Söyle Neden

Bir aşk kırıntısı düşüyor dudaklarımdan
Seni seviyorum
Diye söylemesen olmaz sanki
Arkadanı dönüp
Defolup gitsen
Bir daha da dönmesen olmaz sanki
O güzel saçlarını bağlasan da
Rüzgarda yüzüme vurmasalar
Seni bana bağlamasalar olmaz sanki
Kendini bu kadar sevdirmesen olmaz sanki
Güzel kız,
Neden?
Hadi eğme başını
Kaçırma gözlerini benden
Söyle neden?

Sorma

Şimdi anahtarı deliğine bıraktım
Odamdayım
Beş dakika evvel geceyle başbaşa
Elimde bir şişe bira
Gök ikiye ayrılmış
Senle ben,
Siyahla kırmızı
Kırmızı şehvetle parlıyor,
Siyah desem ne kömür ne zifir,
Çok derin, çok koyu...
Şimdi odamdayım kafamda sen
Şimdi sensizim
Yüzümde parçalı bulutlar
Bir yandan unutulmayanlar
Bir yandan inkar edesim gelen
Ayrılığın anısı
Garip bir hal bu
Anlatamıyorum
Canım kahve istiyor
Ayılmak için değil
Uyumamak için
Rüyalarda gelirsen sana karşı
Koyamam,
gelme diyemem
Uyumamam gerek

Son Damlaya Dek Çal

Sigaramın dumanına yağmur karıştı bu sabah
Aklımda hayaline, karamsarlık karıştı
Şimdi kolum boş, yanım boş
Yağmurla bir de rüzgar başladı
Daha bir yalnızım,
Şimdi bir kadehe, bir de bir gecelik sese
İhtiyacım var sana olduğu kadar
Bir kitabın sayfalarına gömülüyorum
İki soru çüzüyorum
Bir yazı yazıyorum
Hayal kurmak istiyorum, sen yanımda ol istiyorum
Yoksun, belki varlığın da yalandı
Uyku vurmuyor ki gözlerime
Gülesim geliyor ya
Olmuyor zoraki gülümseyen suratıma
İki damla yaş vuruyor, tuzlusundan
Silemiyorum
Sevginin bendeki anısını silemiyorum
İki ayrı tende yol bulan iki damla
Ah be canım, ne özlüyorum hava soğukken seni
Üşürdün de sarılırdım,
Gözlerine bakar kalırdım
Konuştun mu masallara dalardım
Çocukluğa dönerdim
Her anında huzur vardı, ayrıldık da nerden çıktı
Böyle ayrılık da olmaz ki
Olmaz yahu
Bir damla rakı kalmış kadehte
Sol gözümde akamamış bir damla yaş
Söylemeye dilimin varmadığı o şarkı
Dudaklarımın titreyişi
Çal be usta, benden söylememi isteme
Çal şu şarkıyı,
Ama öyle değil hissederek
Bir kez de değil
Sabaha dek, son damla düşene dek...

Serdiğim Bir Hayat Baştan Sona

Serdiğim bir hayat baştan sona
Sende ne var, acı verdiklerin
Usandırdıkların
Bıkkınlıkların
Sıkıntıların,
Yeter artık, sana verecek
Bir saniyem bile yok
Git de
Değersizliğini anlatsınlar sana

Seni Sevdiğim Güne Lanet

Gurur mu duyuyorsun
İşte beni yapayalnız bıraktın
Çok mu rahatladın
Havandan da geçilmez
İşte terkettin
Gözümde de bittin
Çok mu iyi yaptın
Evet, iyi yaptın
Ne kadar erken bitse
O kadar iyiymiş
O kadar...
Sen değmezmişsin
Sen yalanmışsın
Sevgime yazık
Kan torbası
Duygular mezarı
Yalanlar diyarı
Ve her neyse
Sen maskeler takmışsın
Biri düştü
O anda sen de gözümden düştün
Seni sevdiğim güne lanet olsun!
Değmezsin!

Senden Soyunamıyorum

Bir köpek gibiyim
Üzgün, yorgun ve çaresiz
Yollar çok uzun
Hep siluetin ufukta
Hep bir serap gözümde
Çık git artık
Bıktım senden
Senden ve sevginden
Çık git kalbinden
Ne varsa yakasım geliyor
Senden bende kalan
Tenimi ateşe atasım geliyor
Kokun üzerimden gitmiyor
Gözlerimle bakasım gelmiyor
Gözlerim seni görüyor boşluklarda
Uyuyasım gelmiyor
Sen varsın hem rüyalarda
Hem kabuslarda
Varsın işte, her şeyimsin
Senden sıyrılamıyorum
Bir bıçak olsa da
Senli neyim varsa kesip atsam
Ruhumdan seni kazısam
Senden soyunamıyorum
Güzel kız, hep aklımdasın
Şimdi uyuyorsun belki de
Rüyalar görüyorsun
Ben sana çok uzağım
Senle dolup taşarken
Sana haddinden çok uzak
Çok uzaklardayım

Sen Siyahlaşıyorsun

Ellerin bensiz kalsın sevgilim
Sen bensiz bakalım nasıl sen olacaksın
Her şeyim dedin ya
Şimdi hiç misin
Boşluklarda mısın
Nasıl olur da
İnsan bu kadar yalanlara batar
Anlayamıyorum
Kelimeler kifayetsizleşiyor
Sen siyahlaşıyorsun

Sarı Mı Siyah Mı

Rengi sarı mı siyah mı,
Bir saç teli gördüm yastığımda,
Hangi geceden hatıra bilmem,
Bu gece mi, öncesinden mi,
Nefesimde alkol, aklımda sen,
Senin saçın olsa,
Kutsal emanet der saklardım bir ömür,
Şimdi atarım yere, kaybolsun diye
Gözümün önünden,
Atarım gitsin be
Gitsin, yerine niceleri gelecek,
Bana yer açsın
Sarı mı desem siyah mı
Bir akşam vakti,
Bir söğüdün altı,
Bir sokak lambası yanıbaşımızda
Ve sana elveda!

Sana Şimdi

Uzanıp durmuşsun bir kanepede
Bir elin koltuğunu sermiş gözlerime
Arkadan saçlarını okşamakta
Diğeri kadehi tutuyor, efkar vurmuş damarlarına dek
Bir elinde hayat dalgalansın
Diğer ah etsin gidenlerin ardından
Bir şahesersin, gözlerimden akan yaşlar gibi,
Çilelere boğulmaktasın, deliye benzetilesisin
Ah ne desem boş sana
Güzelliğin sarhoşluk ruhta
Sürünsün diyorum
Bırak diyorum
Sana bakmaya doyamıyorum
Bir yudum daha alıyorum,
Kalemimle dansa devam kağıtlarda
Sen varken aklımda
Ne yazsam sana şimdi
İçimde alevin kor, içimde yakıyorsun
Çok derinlere süzülesi
Erittiklerinde donuyorum
Sende bitip
Yollara vuruyorum, dönme arkanı sakın
Gidesim var, bakarsan kalırım, seninim
Ne olur, bırak kalbimi, ruhumu...
Seni çok seviyorum lanet olası...

Sabaha Kadar Sevesim Var Seni

Ellerimde bir alevsin
İçimde duman
Ahlarımda amansız
Ah ve ah
Tenimde yangınım
Kadınım
Tenimde huzur
Biraz ürperme
Üstünden geçsin zaman
Bekle
Işıklar açılmadan
Perdeden güneş vurmadan
Sokul kollarıma sormadan
Sorgusuz sualsiz
Seviş benimle
Durulmadan
Zaman yok
Hızla ölüyoruz
Ne koparsak kar zamandan
Ter bastı tenimi
İçimde alev alevsin
Yangınıma rüzgar ol
Meltem ol da es
Uslanmam senden
Yaramazlık var içimde
Bilirsin güzelim
Her saçında başlar biterim
Duman duman sarasım gelir
Bir kadehte yaşayasım gelir
Gözlerimde uyku belirir
Gece kısa
Sevmek gerek
Sevişmek gerek
Yarın olmasa ya
Islak ıslak yan yana kalsak
Yarın olmasa ya
Bende aşk var ya
Ah güzelim ah
Bir nağme deryası bendeki
Sana akmakta
Oluk oluk, durmaz, asla
Yangınım, yazın esen kutup rüzgarım
Gayri ihtiyari sevişlerim
Seslenişlerim
Haykırışlarım
Kadife tenine hayranım
Işıkla dolan gözlerine hayranım
Karanlık olsun istiyor gece gündüz
Hep görmek için gözlerini böylesine
Sokul hırçın güzelim
At yorgan yastık ne varsa
Bizde de kaldıysa
Son kez benim ol
Sonra göğsümde uyu
Uyku girmez bu gece gözüme
Sabaha kadar sevesim var seni

Ruhun Duymaz

Karanlığı çok seviyorum ışıkları açabildiğimde
Seni çok seviyorum defol diyebildiğimde
Hayatı çok seviyorum intihar edebildiğimde
Ölümü çok seviyorum geri dönebildiğimde

Ölümler Ve Sen

Ayaklarıma hayal kırıklarım batıyor
Kalbim buzlandı
Parçanıyor sarkıtlarım seni görüşümle
Düşüyor aklıma
Param parça ediyor beni
Düşüncelerim anılarımı boğazlıyor
Aklımda binlerce görüntü
Bir savaş var
Seni seven ve senden nefret eden ben
Ölümler geliyor, hayatlar geliyor
Sen gelmiyorsun
Bu kavgalar senin uğruna
Yitişim senin uğruna
Isınmayan kalbimden düşen sarkıtlarım
Parçalanan kalbim
Damarlarımda donan kanım
Havayla dolup çatlayan ciğerlerim,
Senin uğruna yok olmaktayım

Ol Aşina Gölgelere

Unutamazsın güzellik var sonunda
Gül dalından güzel
Sen kolumda,
Şimdi bakamıyorum gözlerine,
Bakarsam yakacağım güzel ne varsa
Anılarda,
Sabret diyorum sen her geldiğinde
İçimden binlerce kez
Bunun da sonu var,
Bakacağım ve değersizliğinle
Baş başa bırakacağım
Hiçtin, seni var ettim,
Yok edeceğim,
Hiçliğe gömül,
Gözlerime değil gölgelere
Ol aşina
Ol sadece benden uzaklarda,
Artık hatırlamak istemiyorum seni
Sana harcanmış hallerimi

Mürekkebe Özürdür

Özledim be mürekkebim
Çok özledim
Dertsiz, tasasız, kaygısız
Çocukluğu çok özledim
Şikayetim yok ama
Ben yine hep çocuk kalsam
Şikayetim yok ama
Ben hep çocuk kalabilsem
Sevmek bir çocuk gözlerinden
Masumane
Sevmek şimdi acı veriyor
Kalp desem parça parça
Sen desem
Mürekkep sana da yazık
Sürdüm seni yerden yere
Ne oldu
Yine o
Yine o
Değişen bir şey yok ki
Sevda bu

Meltem

Meltem
Kalbime esen soğuk bahar rüzgarı
Yaza soğuğu
Kışa sıcağı getirenim
Üç noktayla biten mısram
Dünümde arzulanan yar
Bugünümde kalbimde heyecan
Yarınım

Mavi

Duvar mavi
Gök mavi
Deniz mavi
Gözlerin mavi
Bıktım bu mavilikten,
Ölüm de olmasın mavi?

Maskesi Düşer, Gider

Git artık, daha fazla
Kalma yanımda, Gözlerin çok yalancı
Ellerin ürperti tenimde
Suratında binlerce maske
Git seni sevecek bir saf bul,
Ben erken ayıldım,
Sarhoşluğum sanma ruhuna,
Bedenine, gibisin sokaklardaki et yığınları,
Bulurum her ana bir tane,
Zaman çalma,
Değersizsin,
Neyin varsa al ve git,
Düşen maskelerini de al,
İşine yarar,
Şimdi defol git,
Konuşma, sakın, git diyorsam,
Git!

Lale

Bir damla yeşildin,
Bilmesem saklar mıydım saksıda,
Bir damla yeşildin,
Şimdi süzüldün,
Tacını taktın, bembeyaz,
Alevlenmiş dibinden,
Yanıyorsun sen de,
Sen de bendensin,
Söyle güzelim, seni yakan kim?
Ah, bir de dilin olsa,
Konuşabilsen,
Ayıp bir yudum al bari kadehinden,
O da beyaz da yakıyor derinden,
Bükmüşsün boynunu,
Aynaya bakar gibi,
Böyle havalarda bir yazasım geliyor
Bir de içesim,
İçtikçe de sen geliyorsun aklıma,
"Bu güzel havalar beni mahvetti... "

Pazar, Mayıs 04, 2008

Kum

Bir benmişim
Aşk bir kum tanesi
Ben bir kumul sanmışım,
Tepelerin ardında
Hep seni aramışım,
Hep rüzgar esmiş,
Hep ben seni aramışım
Hep yeni tepeler yapmış
Kum kendine rüzgardan,
Tepelerden tepeye,
Hep seni aramışım
Bir ömür geçmiş,
Ellerimde kum,
Ayaklarımda kum,
Kum...

Korkma Sen

Küçük ellerin okşamalı saçlarımı
Ben sana muhtacım
Anlatamıyorum
Bir gemi olsam mavilerde
Gözlerinde
Bir rüzgar olsam,
Hep senle coşsam,
Yağmur olsam senden kopup sana koşsam
Senle bir olsam
Ölümü de yaşamı da senden tatsam
Sensiz yapamıyorum
Kaçışların benle son bulsun
Labirentin olmalıyım,
Kaçtıkça kollarıma çıkmalısın
Korkma,
Sevgim seni korkutmamalı
Siyah saçların savruldukça rüzgarda
Korkma...

Korkma

Korkma küçük kız gel
Zaten öleceksin
Biliyorsun, batmışsın
Gel, korkma,
Kurtaracak kimsen yok
Ellerinde çiviler,
Ayaklarında bağlar,
Bedeninde yaralar
Küçük kız nereye giderbilirsin
Nereye kadar,
Gel buraya,
Sana kurtuluşunu vaad ediyorum
Seni bu hale getiren benim
Bari kurtaran ben olayım,
Gel,
Korkma sadece öleceksin!

Kim Üzdü Seni

Şöyle bir otur hele
Kaç ay oldu görmeyeli
Yüzün mü sararmış
Kim üzdü seni böyle
Ah ne yaptın bunca haftalar bensiz
Sensizliğe alışıyor da insan
Gelişin bu denli içimi burkmasa
Kaç zaman oldu söyle
Neden ağlıyorsun
Neden?

Karesinde Fotoğrafın

Karesinde Fotoğrafın
Mutlu bir yüz var,
Benmişim sözde,
Yalan!
O, bensem aynadaki kim,
Yanaklarıma vuran gözyaşlarını,
Dudağımdaki tuzu,
Dudaklarımdaki titreyişi,
İçimdeki haykırışı...
Bunlar kimin?
Yok, o ben değilim,
Benziyor ama,
Başkası olacak,
Aynadakine baksana bir,
Bana baksan bir...

Cumartesi, Mayıs 03, 2008

Kalbine Doğru

Yeşil gözlerinde bir yolculuk bu
Kalbine dek ilerliyorum
Zorluklar üst üste
Damarlarında süzülüyorum
Aklında, fikrindeyim
Güzel ellerine dokunuyorum
Nefesin oluyorum
Acın, mutluluğun oluyorum
Sonra damarlarına dönüp
Kalbine doluyorum
Hasretle ayrılıp
Yola yeniden başlıyorum
Hep artan bir heyecan
Uyku vurmaz gözlerime
Ne sevgi anlatamam
Aşk desem
Sığdıramıyorum üç harfe
Binlercesi yoluna dökülsün

Kalbimse Her Atışı

Ellerini sakla gözlerinde
Bakma o gözlerle
İnanmıyorum sana güzel
İnanamıyorum
Ne sevilesiydin
Nasıl kendine bunları yaptın
Nasıl
Seni nasıl da sevdim imansız
Bu bana yapılır mıydı
Gözümse içi
Kalbimse her atışı
Sense...
Arkana bile bakmadan...

Kalbimde Sen Çok Geldin

Bugün bir güneş doğsun
Korkmadan
Sakınmadan bakayım
Kör olmak korkutmasın
İçinde sen gülümse
Son seni görmüş olayım
Kafamda düşünceler
Binlerce vızıltı ardınca birbirinin
Sızılar haddini aştı bu gece
Bir bıçak var şimdi elimde
Parlayışında hiddetle parlayan
Gözüm
İçinde isyanlarım
İsyanım sende
Biliyorsun
Artık çok geç biliyorum
Kanım damarıma sıkışıyor
İçimde sen
Çok geldin kalbime
Al git onu da
Bu kalp bana fazla bu ömürde

Kalbimde Sen Çok Geldin

Bugün bir güneş doğsun
Korkmadan
Sakınmadan bakayım
Kör olmak korkutmasın
İçinde sen gülümse
Son seni görmüş olayım
Kafamda düşünceler
Binlerce vızıltı ardınca birbirinin
Sızılar haddini aştı bu gece
Bir bıçak var şimdi elimde
Parlayışında hiddetle parlayan
Gözüm
İçinde isyanlarım
İsyanım sende
Biliyorsun
Artık çok geç biliyorum
Kanım damarıma sıkışıyor
İçimde sen
Çok geldin kalbime
Al git onu da
Bu kalp bana fazla bu ömürde

Kaderin En İnsafsızı

Daha bu genç yaşımızda
Benzetildik deliye divaneye
Ah Allah'ım çok yorgunum
Sorma ne derdim diye
O kıza sor
Beni bu hale sokana sor
Derdim büyük be dostum
Nereye gidiyorum, bilmiyorum
Çok, çok uzaklarda
Ulaşılmaz bir kuytu köşe olsun
Aklar düşen saçım ellerimin arasında
Hatıralar bir bir aklımda
Ne desem boş
Ne yapsam boş
Bu genç yaşta
Derbederim gidiyorum
Mutluluk dene şey benden uzak
Gülmek desen
Unutulmuş
Allah'ım senden onu diledim
Günler geceler boyunca
Yeter artık
Makul olmak lazım
Senden ölüm diliyorum
Ötesi var mı?

İğreniyorum

Öldürüyor mu hatıralar
Anılara mı boğuldum
Elini ver
Çıkar beni kendimden
Düşüncelerime battın
Baktıkça gözlerine
Baktıkça
Hayata battım
Şimdi zor nefes alıyorum
Sana bakmaya...
İğreniyorum

Cuma, Mayıs 02, 2008

Hayallerim Batmakta

Seni ilk gördüğüm günü unutamam
Durup bakışını
Ellerini, gülüşünü
Unutamam, güzel gözlüm
Unutamam
Senden ayrı olunca zaman
Sanki durdu
Saatlere bakıyorum
Sonra aynalara
Sonra önümdeki mısralara...
Zaman dursun
İçinde sen ve ben...
Hayalden ibaret
Hayatsa hayalleri çeken bataklık
Elveda güzel gözlüm
Bütün hayallerim
Ruhuma batmakta...

Halim Ne Bilmiyorum

Halim ne bilmiyorum
Bir ağacın dalında hayal
Kuşun ötüşünde uyku
Sende bahar…

Hakkımız Yok Mu Sevmeye

Odam kağıt seli
Yakasım var hepsi
Her satırda sen
Her satırda sen
Senden ve hayalinden
Bıktım artık
Gelme aklıma
Çalma aklımın kapılarını
Uğrama düşüncelerime
Düşünme beni bir an bile
Kulaklarım çınlamasın
Bakma asla bana eskisi gibi
Seviyorum deme
Arkadaşım sakın deme
Şimdi tanımıyormuş gibi
Arkanı dön ve git
Böylesi en olası

Git

Hava çok sıcak
Titriyorum
Çok yorgunum
Koşasım var
Seni çok seviyorum
Görmeyeyim seni
Git

Gecelerde Yaşasam

Bir vampir olsam
Kanınla dolsam
Yeni bir sabah olmasa
Gecelerde yaşasam
Gönlüm her gece biraz boşalsa
Her gece bir kalbi durdursam
Aşk gibi
Sen gibi
Kanla dolsam her gecenin bitişiyle
Bataklarda, çürümüşlüklerde
Bedenim soluklaşsa
Ruhum kararsa
Gözlerim derinleşse
Sen hep aklımda olsan,
Sana benzeyen her gözü,
Her atan kalbi,
Bir gecede söndürsem
Gecelerimde uykuyu paramparça eden sen
Bir ömrü gecelerde geçirsem
Gün uykularıma ortak olsan
Hep aklımda sen olsan
Cansızlığıma can veren her damla kan
Bana seni hatırlatsa
Ellerimden akan kanını hatırlatsa.

Farklının Bir Gecenin Sabahı

Arasam seni gezdiğimiz tüm sokaklarda
girer misin o karanlık çıkmazlarımıza
Yüreğin acımaz mı başkalarında
Sözler gelmez mi aklına
Elinin altında çarpan kalbim...
Dudaklarına hasret susuzluğum,
Kapını eskitişlerim,
Bir duvarlara bakıyorum
Bir de vesikalık fotoğrafına
Duvarlar yemyeşil bugün
Kapılar simsiyah,
Martılar suskun, ötemiyorlar,
Dallar kıpırtısız,
Sen yoksun ya yanımda
Korkuyorlar yaşamaya,
Yakasım geliyor kuru dalları
Vurasım geliyor yalancı martıları
Bir yeşil duvar çıkıyor önüme
Vurasım geliyor başımı defalarca
Aklımda atamıyorum ya seni
Aklımı atasım geliyor
Kelimelere sığmıyorsun
İçimde öyle büyüdün ki
Sensiz yitiyorum
Sensizlik çok zor be güzelim,
Elim göğsünde atmadıkça,
Dudaklarım bir kızıl gonca olmadıkça
Siyahlığında
Neye yarar alınan alelade nefesler
Gidişler var
Dönüşler karanlık, muğlak, sisli..
Yollar var, uzanıyor önümde
Sen varsın,
Uzansan keşke öylece kollarıma,
Olduk ayrı artık
Genç ömrüme girdin her renkte,
Bağladık sonu siyahla nihayette
Ağlasam duyar mısın
Gülsem güler misin
Baksam gözlerine, ışıldar mısın?

Es Be Rüzgar

Esmedikçe sen
Kesesim geliyor saçları
Es be rüzgar bu gece
Kafam çok karışık
Saçlar bile ağır geliyor
Ayrılık vurdu aklıma,
Kafamda yar,
Gözümde anılar,
Es be rüzgar,
Esmedikçe sen
Ağlayasım geliyor.

Ellerin Şimdi

Soyunasım var gerçeklerden
Hayata bir küsesim var anlayamazsın
Al nefes, ver nefes
Nereye gider bunca harcanmış heves
Vaveyla!
Haykırasım gelir, tutamam,
Ellerini tutasım gelir
Gözlerine bakasım gelir
Sevesim gelir
Tutunamam görünmez dayanaklarıma
Sana yuvarlanırım paldır küldür
Esintim, rüzgarım, meltemim
Genç ömrümün son durağı
Yaşanılası aşkın ilkbaharı
Aç kapıları sonuna dek, ben geldim!

Dünümü Bırak Bana

Odanın tavanında bir nokta seçtin mi hiç
O noktada geceye başlayıp
Sabahı getirdin mi hiç
Biten sigaranın elini yaktığı oldu mu hiç
Şişelerin dibinde hayal kırıkları aradığın oldu mu hiç
Bir şiir kitabında
Her mısraya senden hatıra
Döküyorum deyip
Gözyaşlarınla boğdun mu hiç sayfaları
Her şeyi bırak da onca dedin
Beni sevdin mi hiç
Dur konuşma
O bakışları bilirim ben
Arkanı dön de git ne olur
Bari bunu bana çok görme
Ne yaparsan yap da güzeliklerimizi yakma
Bugünü yak
Yarını bertaraf et
Sözüm yok sana da
Bari dünümü bırak bana

Doyamıyorum

Daha bu genç yaşımızda
Bu hüzünler fazla değil mi
Daha bu genç yaşımızda bu kalp
Bu ruha fazla değil
Sen, mutluluğu baharatı olan
Acı bir yemek gibisin
Ben de mazoşistçe senden tatmaya
Doyamıyorum

Desem

Genç ömrümün baharı
Gülen yüzümün hüznü
Ağlayan gözümün neşesi
Ölüme hasret
Hayata derinden hayret
Senle bir an
Sürprizler panayırından
Senle bir hayat
Bir hayalperestin hayallerinden
Hayat bataklığından
Elveda desem,
Dinliyor musun?

Dayanamıyorum

Korkma, güzeller güzeli, sana kıyamam
Sen ilk sevdiğim
Seni nasıl unuturum
Yıllarca aşkı bekleyen kalbim
Sana vurmuşken bir dalga misali
Yalnızlığa aşinalık silinmişken seninle
Ve yaşanmışken mutluluk seninle
Ben seni nasıl unuturum
Senden sonra sarıldığım kollar yalandı
Seviyorum diyen diller çatallı
İnan bana seni seviyorum
Korkma, benden sana zarar gelmez
Uyku girmiyor gözlerime
Uyku da yalan sevenler de
Bir sen varsın kalbimi okşayan
Bir tokat vuruyor sevda kalbime
Yine bir aldanış
Yine kör kelamlar
Yine boş sokaklar
Yine dört yanım kara duvarlar
Yine mısralar
Ve her harfle yine sen çınlıyorsun
Kulaklarımda
Yine sen yine sen
Dayanamıyorum

Çok Sessizsin

Ah be İstanbul'um,
Çok sessizsin,
Her sokağını gölgeler tutmuş,
Tutunasım gelmiyor duvarlarına,
Islak ve pissin,
İğreniyorum bu gece senden,
Hep karanlık, hep karanlık,
Üzgünüm zaten,
Uyku desen yok,
Kadeh boş,
İzmarit desen küllükten taşıyor
Şimdi bari güzelleş,
Şimdi bari,
Ah be İstanbul'um
Bu gece bir güzel olsan,
Ayrılmak zor be dostum,
Severken ayrılmak zor,
Şimdi her şey; pis ve ıslak.

Çocukken

Ağlamak ne kolaydı
Sen gidiyorsun ya
Gözlerimin ucuna birikiyor
Binlerce yaş,
Bir damla bırakmam,
Bırakmam,
Ağlarsam gidersin,
Anılarınla,
Akar gidersin,
İçimde saklıyorum seni
Aksın içime yaşlar,
Göz kapaklarım ıslak,
Dudaklarım titrek,
Son kez döndün,
Sonra gittin.

Çıkma Sakın Karşıma

Bir yağmur damlasına binesim geliyor
Gökten yere hızla süzülesim,
Bir ateşe karışasım geliyor,
İliklerime dek yanasım
Kül olasım geliyor, rüzgara aşina,
İki satır olasım var, fazlasında değilim,
Ama bilsen o iki satırda neler yazarım,
Ah bir bilsen,
Gözlerimi kapatasım,
Bir daha açmamacasına, geliyor,
Gözlerini göresim var,
Yoruldum sensizlikten,
Pes etmek var ya, ona dayanamıyorum,
Severken olunca,
Sevildiğine de inanasın olmuyor,
Kalmıyor, haksız mıyım
Kalmaz, sende iz kalmaz benden,
Sevmediğinden iz mi kalırmış,
Beyazlara bürünmüş küçük şeytan,
Şu maskeni kaldırışınla yıkıldım,
Taştan kalp, zehirli dil,
Bunlar hep oradalar mıydı,
Gözümden mi kaçmış,
Bakamamış mıyım sana bir kez bile,
Ağlasam da boş
Ağlasan da,
Sen sandıklarımı yakansın,
Sanmalara küstürensin,
Çıkma karşıma, dayanamam bakarım,
Gözlerine, bakarsam dayanamaz,
Ağlarsın, masken düşer, utanırsın
Çıkma sakın karşıma
Çıkma sakın karşıma bir daha...

Bu Gece Seni Sevesim Var

Bu gece seni sevesim var
Sabahlara dek öpsem, koklasam
Bu gece benle olsan
Ah bu gece gel geleceksen
Çaldır telefonumdan kapıyı açayım
Ses olmasın
Kimseler görmesin
Beyazlara gir de gel

Bu Gece De

Sevgin bu gece de bana yeter
Dur, konuşma,
Konuşacak halde değilim,
Sarıl sadece,
Sıcaklığın bana yeter,
Toplama saçlarını,
Bırak dağınık kalsın,
Tenime vurdukça tellerin,
İçime işler,
Uyu artık, yeter,
Uyurken seni izlemek daha güzel,
Bırak bu gece de senle geçsin,
Sevgin bana yeter.

Bir Sayfada Bitelim

Seni yazmak istedim,
Elim titredi,
Onlarca kağıt buruşup
Attı kendini yerlere
Seni göreyim istedim,
Sesini duyayım istedim,
İstedim,
İmkansızdı, ama istedim,
Aşkı bir kağıda sığdırmak istedim,
Anıları yazmak istedim,
Gecemde uykusuz
Sensiz kalmaktan korktum,
Pencereye ilişti gözlerim
Camda aksime,
Yaşlı gözlerime,
Sana baktım,
Birkaç satır yazdım,
Sonra ne varsa
Yırtıp attım.

Bir Kitap Daha Aldım Bugün

Satırlara bir kez daha dem vurdum bugün
Gece uykusuz geçerken,
Gözlerimi kanlanmaya bıraktım,
Aktı sayfalar birbiri ardınca,
Saatler geçmek bilmiyor,
Zaman durmaya dem vurdu,
Saatime bakmaya korkuyorum,
Zaman durdu belki,
Belki geceye hapsetti beni
Bir kitap daha bitti bu gece,
Bir ben daha bitti bu gece,
Geç anladım,
Çok geç anladım,
Unutamadım,
Seni bu gece de unutamadım,
Sabaha karşı sana bir mektup daha yazdım,
Gün doğarken,
Onu da yaktım.

Bir kağıtsın sen

Bir Kağıtsın Sen

Konuşamazsın,
Dilin yok,
Göremezsin,
Gözün yok,
Kabulleneceksin,
İtiraza hakkın yok,
Sen bir kağıt parçasısın,
Yazılacaksın,
Boyun eğ,
Başka çaren yok,
Gün gelecek buruşacaksın,
Gün gelecek yanacaksın,
Gün gelecek,
Bir gülün yanında hatıralara
Karışacaksın,
Vurursa kalemim suratına,
Ağlama,
Ben onun ardından
Ağladım,
Ayrılığa sen de ağlama.

Bir de beni sevebilsen

Bir de beni sevebilsen
Bakabilsen içine gözlerimin
Sevgiyle
Aşkla…

Bir...

Bir renk seç benim için
Her görüşüm seni görüşüm olsun
Bir yıldız seç
Hiç kaymasın
Seni bana beni sana bağlasın
Bir ağaç seç
Hiç kurumasın
Altında uzanıp seni düşüneyim
Bir kitap seç
Okumaktan bıkmamayayım
Defalarca da okusam
Hep sevilen kız sen ol
Seven de ben
Bir...

Bildiğin Gibi

Küller var şimdi
Rüzgar yok şimdi
Küllere gömüldüm
Nefes alacak dahi halim yok
Versem içimdeki nefesi
Hem dağıtacağım küllerimi
Hem de öleceğim
Açıkta kalmış bedenimi terk edeceğim
Ruhen kaçacağım
Yeter, bıktım artık

Benzetildik Bir Deliye

Sebil,çeşme gibi gözyaşları süzülüyor
Saçlar vurmuş beyaza
Genç yaşta, acılar taç başta
Bu genç yaşta
Bu aşk da neymiş
Vurgun yemişe dönüyor
Hüzünlere dalıyorum
Olur mu bu
Reva mı bu
Gençlik mutluluk zannederdim
Gençlik;
Seni çatal dile kurban verdik
Nerelerde arasam mutluluğu
Şimdi açılan kollar korkutuyor
Gülen yüzler çürüyor
Et kemikten kopup dökülüyor
Kalp atamıyor kanı içine saklıyor
Çürüyor, kokuyor
Kokan da çürüyen de kan değil
Et değil,
Sensin...

Bende Zaman

Ben yıkımlar şairiyim
Geceleri severim
Terk edilişleri yazarım
Yitişleri
Hayal kırıklarını yazarım
Ve sonları severim
Ne karanlıksa o denli güzel
Gerçek
Ben yıkımların şairiyim
Solgun tepelerden batan güneşin
Ardından başlar zamanım
Ay yarenlik yapar canı çekerse
Yolumu kaybedersem
Orion'um var
Kemerinde hayatın anlamı
Gecede anlamsızlığı
Bulanıklığı var
Ben anlaşılmazlıklarıyla sevdim
Ve yıkımlara tutuldum
Gerçekleriyle
Sana aşkım desem
Bir yıkımdan ibaretti
Kasıp kavurdu ruhlarımızı
Üzülme
İki satır kelam oldun nihayetinde

Ben Yıkımlar Şairiyim

Ben yıkımlar şairiyim
Geceleri severim
Terk edilişleri yazarım
Yitişleri
Hayal kırıklarını yazarım
Ve sonları severim
Ne karanlıksa o denli güzel
Gerçek
Ben yıkımların şairiyim
Solgun tepelerden batan güneşin
Ardından başlar zamanım
Ay yarenlik yapar canı çekerse
Yolumu kaybedersem
Orion'um var
Kemerinde hayatın anlamı
Gecede anlamsızlığı
Bulanıklığı var
Ben anlaşılmazlıklarıyla sevdim
Ve yıkımlara tutuldum
Gerçekleriyle
Sana aşkım desem
Bir yıkımdan ibaretti
Kasıp kavurdu ruhlarımızı
Üzülme
İki satır kelam oldun nihayetinde

Ben Desem

Uzaklarda
Çok uzaklarda
Bir krallık var
Olmalı çünkü hayallerimde de var
Çok uzaklarda
Orada sen yoksun güzel kız
Senin gibi güzeller var ama
Onlar kalp kırmıyorlarmış
Onlar sevebiliyorlarmış
Onlar seven gözlerin değerini
Seven dudakların tadını
Biliyorlarmış
Onlar beni çağırıyorlarmış
Bilinmeyen bir uzaktan
Çağırıyorlarmış
Sonra orada gözyaşı olmazmış
Orada insanlar ağlamazlarmış
Orada ben olsam da
Sana yer yokmuş
Tüylerim diken diken
Senden nasıl koparım
Ah be zalimim
Ben seni ne diye bu kadar
Çok seviyorum
Genç yaşımda yalnız divane
Şimdi bilinmez yollarda virane
Vaveyla!
Haykırışlarım pencerenden ötede
Martıların kanatlarında
Senden öte
Kulaklarından öte
Kalbinde yankılansın
Duymasan da için ürpersin
Durup dururken gözlerin yaşarsın
Yastıklara vur kafanı
Sonra fırlat at onları
Birine aşık ol
Karşılık da alama
Benden beter değil
Benim kadar da değil belki ama
Küçük aşık ve çaresiz ol
Şimdi sevsem de gidiyorum
Sesim kulaklarında değil
Kalbinde çınlasın
Ağaran her saçımda
Bir hatıran var
He gözyaşımda sevgiyle bakan
Gözlerin var
Seni nasıl unuturum
Sevgin yapışıkken kalbime
Çıkmıyor
Zorlarsam
Kalpsizin teki olurum sonunda
Şimdi Tanrı'dan ölümü diler olduk
Diyor şair,
Ne de güzel demiş
Onun gibi dert çekmeye gidiyorum
Bu akşam çok uzun geçecek gibi
Sen varsın aklımda yine
İçimde sızın
Kader desen insafsız
Sen desem vefasız
Ben desem...

Bekleyişlerdeyim

İster yalanlarla gel
İster olduğun gibi
Güzel kız
Ben sana aşığım
Gel yeter
Bir gülümse bana yeter
Benim olmasan da
Bir tebessümün aylara bedel
Sevdiğini söylemen
Bir ömre bedel
Dönüp giderken döneceğim
Desen
Bir ömrü beklemek vazifem
Ki bekleyeceğim
Ağlamaklı dudaklarından süzülen
Son kelimeleri işitemedi kulaklarım
Döneceğim
Dedin diyorum
Sonsuz biliyorum
Ama bekleyişimi her anında
Hatıranla şereflendiriyorum
Yalnız gecelerimde
İki kadeh koyuyorum
Seni hatırlatan şarkıları
Bırakmıyorum o sesler söylesin
Hep
Hep o sesleri bastırıp
Seni bana hatırlatan nağmeleri
Gecelere haykırıyorum
Geceler dostum
Karanlıklar sığınağım
Sen yarim
Hiç gelmesen de
Bekleyeninim
Bir ömür
Ve ötesince
Binlerce mezardan doğup
Dikilirim dünyaya
Alemde senin suretini ararım
Bekleyişim söz verilmiş olmasa
Cennet'e
Araf'a
Cehennem'e sızarım
Sen ol da orada
Bataklıklara dalar
Toprağa karışırım
Bir nefesin olsun da
Rüzgara atarım bedenimi
Bir damla gözyaşın incinmesin diye
Uçurumlardan atlar da
Dalgaların koynuna yalnız bırakmam onu
Bekleyişim
Var oluşumla eş şimdi
Sen de kalbime eş ol
Bekleyişlerdeyim...

Baksana Bulutlara

Baksana bulutlara
Boş değil diyor gökyüzü,
Göstermiyor yıldızlarımı,
Ay saklanmış,
Griye vurmuş,
Onlarca tonda gri,
Vurmuş bulutlara,
Gecem aysız daha bir karanlık,
Duvara yaslansam
Kalır mıyım ayakta,
Bir nefes sigara,
Getirir mi beni bana,
Ah be canım,
Kalınır mı yalnız bu havada,
Böyle de yapılmaz ki,
Böyle yüz üstü bırakılmaz ki?

Bahara Çok Var

Ulan bu da hayat mı
Gece gerçekten karanlık mı
Sensizlik mi yoksa geceyi karartan
Haykıramadıklarım mı
Gök gürültüleri
Ağlayamayıp da içime akıttıklarım mı
Sel olup sokaklara taşan yağmur
Sicimcesine
Gözlerimde hiddetim de
Şimşeklerin mi
Doğruyu söyle
Ah be canım
Bir de seni seviyorum
Her şeye rağmen ya
Bahara çok var bu gidişle

Aşk Dediğin Üç Harf

Aşk dediğin üç harf
Senle ben
Her biri üç harf
Tesadüf mü dersin
Zannetmem
Üçle başladık
Üçü bulduk
Üçü yaşıyoruz
Ölü desek sonunda
O da üç harf.

Altmışlar

Ah geceler
Dört duvar günahım ne
Söyle bana
Seni sevmekten başka
Ne yaptımsa söyle
Ah geceler
Sensiz altmış dakikalar
Sensiz altmış saniyeler
Bitmez gibi sürmekteler

Acısın, sızıyorsun

Perde beyaz olacağına griye vurmuş
Sen bende olacağına...
Nağmeler içime işliyor
Her mısrada ölüm
Her anda kör düğüm
Masama otursam dert
Camdan baksam bir dert
Ne olacak bu işin sonu
Akmasa zaman, işim yaş
Yaslar vurdu kalbime
Yaşamak bu işte
Gülüyorsan, ağlayacaksın
Seviyorsan, yanacaksın
Tek başına kalmış bir mısra kadar yalnız
Okunmamış bir şiir kadar hüzünlü
Unutulmuş bir ilan-ı aşk kadar...
Seni ne çok sevdim
Anlatamam ki
Şimdi çok yorgunum
Gecemde sen yoktun ama vardın da
Hep hayalin yanımda
Bir an bırakmaz mısın
Sızıyorsun zaten rüyalarıma da
Git artık,
Acısın sen bana,
Ne verdin ki acıdan başka
Baktıkça gözlerine iyi olan ne varsa
Siliniyor, yitip gidiyor
Git, gözüm görmesin seni
Hoşçakal ya da ben giderim
Dayanamıyorum gözlerine bakmaya...

Dünde Bıraktıklarım

Nexus

İstanbul, Türkiye
Söyleceklerim olmaya devam ettikçe burada olacağım.