Perşembe, Aralık 25, 2008

Şimdi sessiz bir gece,
Gündüze inat masmavi,
Yıldızlar parıldarken içimde huzur
Tarif edilmez zevke eş şimdi gece…

Uzun bir yolun başındayım,
Yol durmuyor,
Git gide uzuyor,
Sonsuz bir gelgite hapsolunmuşluk…

Sararan bir yaprağın yüzünde gözyaşı,
Yeşile çalan bir damla kan,
Hüzün, sonbahara sızmış…
Damarlarım acıyor, hüznüm kanıma sığmıyor…

Yayılıyor bir karanlık benden,
Sıcağın ortasında,
Sararıyorum…
Nefes dahi alınmıyor,

Şimdi göz gözü görmüyor,
Her yer kapkaranlık,
Soğuk ve ıssız,
Bir nefeslik bir dünya şimdi bu.

Gece hiç bu kadar karanlık olmuş muydu,
Ya da gün bu kadar aydınlık
Bir iş var bu işin içinde ya
Anlayamıyorum…

Sen görmeyeli mi değiştin bu kadar,
Saçların bu kadar güzel miydi,
Ya gözlerin, önceden de bana
Böyle mi bakıyorlardı,

Ay bu kadar karanlık mıydı,
Önceden de
Hiç umut yok muydu,
Elveda!

Fısıltıları,
Uğultuları,
Onları duyduğunu söyle bana,
İhtiyacım var bunu duymaya,
Sesler,
Cızırtılar,
Beynimde zonkluyorlar,
Duymuyor musun,
Hayır, hayır,
Duymamana imkan yok,
Duyuyorsun,
Sadece beni
Beni kandırıyorsun,
Öyle,
Öyle değil mi,
Geliyor,
Geliyorlar…

İlahi aşk bu başım dönüyor,
Sözler dalga dalga,
Tüylerimde o son ürperti,
Gözlerim kararıyor,
Dünya dönüyor,
Ben düşüyorum,
Her yer kapkaranlık,
Gözbebeklerim acıyor,
Gözyaşlarım…

Seni tanımak dedin,
Vapurda mide bulantısı gibi,
Ama şikayet etmiyorum,
Garip, hoşuma gidiyor…

Ya seni tanımak
Yağmur damlası,
Uykuda bir rüyaya aşık olup,
Ertesi gün sokakta onu bulmak gibi.

Nexus

İstanbul, Türkiye
Söyleceklerim olmaya devam ettikçe burada olacağım.