Çarşamba, Haziran 06, 2007

Aşığım, Seviyorum Delicesine...

Dünya dönmeye devam ederken
Bulutlar seyirlerinde ilerlerken
Kâh yağmur kâh kar yağmasına vesile olurlarken
Dünyada hala aşk diye bir duygu varken
Tozlu kitapların sayfalarında rastlamak
Daha olası olsa da varken
Bir genç yaşarmış
Dünyanın görüp göreceği en güzel şehrinde
İstanbul, evet, nasıl başka bir yer olsun ki
Yedi tepe İstanbul, aşk şehri İstanbul
Her karışında tarih yatan İstanbul
Ne büyük bir mutluluk aldığım nefesin
O havanın onca anının içinde süzülüşünün ardından,
Ciğerlerime ulaşması
Anılarla bezenmiş o güzeller güzeli havayla
Hayat bulmak
İşte bu genç gezedururken tarihin eskittiği sokaklarda
Bir aşk hikâyesine rast gelmiş eski bir kitapçıda
Okur okumaz içinde bir hareketlenmedir başlamış
Bu hareketler ta kalbinin derinlerinden gelir imiş
Bir anda hatıraları canlanmış
Biricik aşkını, unutamadığı aşkını bir kez daha
Binlerce kez yaşadığı gibi
Anımsayıvermiş,
Teknolojinin varlığına şükretmiş
Bir mesaj yollamış
Ümitten eser olmaksızın kalbinde
Çok seviyor ama eski günlere bir türlü kavuşamıyormuş
Aşkını, aşklarını bir kez daha doyasıya yaşamaya
O güzeli bir kez daha buna ikna etmeyi başaramıyormuş
Ama bir dakika sonra telefonu çalmış
Sevinçten havalara uçmuş
Yârin sesini duyma fırsatına nail olmuş aylar sonra
Konuşmuş heyecandan sesi tir tir titrer iken
Görüşmeye karar vermişler
Aklı demiş ki gence; ümitlenme
Lakin bunları der iken aklı
Bir bakmış ki kalbi kanatlanmış
Uçuyor İstanbul semalarında
Haykırıyor seviyorum diye ben onu…

İlahi Aşk Oyunu

Günlerden bir gün
Bir çocuk yaşarmış
Aşkmış, sevdaymış hiç tatmamış
Oyun zannedermiş tüm bunları
Sonraysa o kızı görmüş
Kalbi yerinden çıkacak gibi olmuş
Deyimi yerindeyse
Kalbi boynunda atar olmuş
Gözleri o kızdan başkasını görmez olmuş
Gününde ve gecesinde artık o varmış
Mutluluk sarıp sarmalamış çocuğu
Sabırlıymış olmasına ama aylar geçmiş
Yıllar birbiri ardına sıralanmış
İlahi adalet varlığı bir kez daha ispat etmiş
O çocuğu dünya üzerindeki en mutlu insan kılmış
O gün bu gündür bu çocuğun hikâyesi
Farklı isimlerle anlatıladurmuş
Ama kim bile ki bu çocuk ve o kız
İlahi bir oyunun iki değişmez başrolü olduklarını
Evet, tam üstüne bastınız,
Bu bir oyun başta yalanlamama rağmen
Ama her an isimleri değişir bu âşıkların
Herkes kalbindeki bilir anlatır
Ben şimdi başroldeyim
Mutluluktan sarhoşum
Hiç bitmesin bu oyun
Ben bir ömür oynamaya razıyım…

Ve Küllerinden Doğar Aşk

Ve zaman çarkında dönmeye devam eder,
Küllerinden bir aşk doğar.
Kalbim bir deli misali hızla atar,
Mutluluk sarar dört bir yanımı.
Ah aşk ne de güzelsin!
Seni yaşamak bir gülü sevmek
Bülbül iken,
Seviyorum ben bir gülü
Ki o gül al mı al
Damarlarımda gürül gürül akan
Aşkla dalgalanan kanım misali.
Gül olur da dikeni olmaz mı?
Var tabi o da var!
Dikenini tutar idim
Aylar yıllara bağlandı
Ben o dikenden ayrılamadım
Parmaklarımdan çağladı
Kanım, aşkımla doluydu,
Ama elimi dikeninden dahi
Ayıramadım,
Kanım al güle daha da
Güzel olsun diye
Canımdan can sundu
Aşkımı, canımla sundu!
Ve vakit artık dolmak üzere,
Bülbülün gülün aşkıyla dolup taşma
Aşktan geçip ab-ı hayatı içme vakti geldi.
Sevda çiçeğinin bülbülün kalbinde,
Kalbimde yeniden açma vakti geldi.
Aşk kalbimde yeniden bir filiz verdi.
Çiçeğinin açışını bekliyorum,
Az, çok az kaldı,
Filizi bile kızıl iken,
Kendi kim bilir nasıldır?
Ah sevmek yürek ister,
Sabır ister, ben de hepsi var da,
Hasret bir türlü bitmek bilmedi,
Şimdi o da bitmek üzere,
Sevmek tanrısal bir tat,
Sonsuzluk aynasından yansıyışımıza
İthafen bizde var olmuş tanrısallığın
Doruk noktası adeta!
Uçuyorum şimdi bir bülbül misali
Ayaklarım yere basarken.
Yazın kavurucu sıcağında üşüyorum,
Hatta titriyorum aklıma düştükçe,
Ki çıkmak bilmiyor aklımdan o yar,
Ah aşk elini çekme kalbimden,
Sevgim bir ömür sürsün,
Ömrüm sevgimi doyasıya
Yaşayacağım denli uzun olsun,
Ve o hep başucumda olsun,
O billur dudaklarından uzak olmayayım,
O biliyor ya kendini
Onu çok seviyorum…

Nexus

İstanbul, Türkiye
Söyleceklerim olmaya devam ettikçe burada olacağım.