Günler gelir,
Öyle bir değerlidir ki bazısı zamanı bağlayasın gelir,
Düşmesin diye elinden eşi bulunmaz dakikaların,
Susarsın,
Dinlersin zamanı, yalvarırsın gözbebeklerinin parıltısında
O günlerden birindeyim,
Gökyüzünde seyreden bir yelkenlideyim,
Bulutları yarıyorum,
Özündeki cevherle yıkanıyorum,
Öyle seviyorum, öyle delicesine...
Damarlanan su gibi,
İçimde kan durmuyor,
Okşuyor tenimi yaz meltemi,
Geçmiş zamanın anıları peşimi bırakmıyor,
Ruhum daralıyor bazen,
Kalemim paslanmış mı ne,
İstediğim gibi gitmiyor sayfalarda,
Onu göremiyorum eskisi gibi kelimelerimde,
Olsun,
İçimde nasılsa yok olmuyorsun,
Güneş mi erken doğdu,
Gece mi çabuk söndü,
Hızla mı çektim nefesleri geceden,
Küle mi döndü,
Anlatsana bana o en sevdiğim masalı; masmavi...
Tabureden denizi izliyorum,
Ayaklarım üşüyor,
Bir bardak çay olsa şimdi,
İnce belli olmazsa olmaz,
Boşver, an güzel, kaçmadan çek nefeslerce,
Takırdıyor zaman,
Çarkında birkaç anı unutmuşuz,
Hangisi tahmin et,
Biraz düşün ama hemen pes etme,
Ağladığına inanmamı bekleme,
Sinende saklanmasına müsade etme artık,
Bırak da gelsin,
Bırak da yansın o artık,
Kalbini saklama benden,
Gözyaşları söndürür, inanmıyor musun,
Biraz dik dur,
Seni böyle görmeye alıştırma beni,
Bak, baksana kuşlara,
Dans ediyorlar,
O geceyi hatırlasana; yemyeşil elbisen...
Şimdi akşama vardı zaman,
Olası bir alacakaranlık var önümde,
Bitmiyor anılar düşündükçe,
Biraz dursan,
Biraz soluklansan,
Aklım beni ağına sardı,
Düşünmek bana mı kaldı şimdi,
Üzüldün mü doğruyu söyle,
Beni duymuyorsun bile,
Olsun, değerdi...
Gemiler geçiyormuş, fark etmemişiz,
Pruvasında zamanın,
Çok acele etmişiz,
Dumanlar bırakmış gemiler,
Gökyüzü kararmış,
Oradaydık,
Unutabilir misin,
Kelebekleri kovalamıştın,
Şimdi omzuma konuyor kelebeklerin,
Kımıldayamıyorum,
Ayağım, ayaklarım acıyor,
Yürümeyi mi unuttular,
Karardı mı dünya,
Gece mi gelen,
Yoksa sen misin gözlerimi gölgeleyen,
Sesim çatallandı,
Konuşmayalı ne kadar oldu kim bilir,
Sen şimdi neredesin,
Doğruların zamanı, hadi söyle,
Mutlu musun,
Yüzünü kaybediyorum,
Seni ne kadar çok sevsem de,
Göremedikçe aklımda batıyorsun anılara,
Tutma ellerimden,
Akıl almaz anılara karışmam,
Gelme şimdi,
Tam da alıştım diyordum yokluğuna,
Şimdi biraz kum, biraz güneş,
Dalgalar vursun üstüme üstüme,
Bunu istiyorum, bu hayalde yoksun,
Sevmek sonsuz,
Gözlerinin dibi yok,
Kaybolurum bakma öyle,
Sonrası yok değil mi,
Öncesi kayboldu zaten,
Attığım adımlar neden hep sana çıkıyor,
Anlamsız zamanda aklıma neden senin hayalin
Neden senin rüyan geceme
Neden varlığın içimde
Nedenlerin de senin olsun, dönmeden arkanı, git bu kez,
İlk gördüğüm anı unutamadım,
Yazdım yazdım bitmedi,
Dünya döndü,
Ben döndüm etrafında,
Yörüngem şaştı tut elimden,
Elini tutunca cenneti buldum,
Bembeyaz pamuk ellerin,
Soğuktu, buz kesmişti,
Isıtan ben olacağım dedim,
Şimdi de üşüyor mu ellerin,
İlk öpüşmenin tadı aklımı benden aldı,
Dudaklarında eridim,
Tadın vazgeçilmez, unutulmazdı,
Hiç bitmesin istedim,
Belki orada ölseydim; kendime gelmeliyim...
Kendimi neye versem yerini tutmadı,
Okuduğum her sayfadan sonra seni andım,
Koştum,
Kana kana içtiğim suda aksini gördüm,
Yazdığım satırlardan seni koparamadım,
Neden çıkıp gitmedin usulca,
Severek ayrılık mı olurmuş,
Ayrılık dediğin kapkara, kıpkırmızı olmalı,
Yaksaydın bir kere keşke,
Şimdi oldu mu, kaldın kalbimde, gel de al kendini,
Bu akşam kapkara olsun,
Bir yıldız bile parlamasın,
Göz gözü görmesin,
En tenha zamanında seni atacağım kalbimden,
Kimse görmesin kanlı ellerimi,
Bu gece köpekler ulumasın,
Yarasalar uçmasın,
Baykuşlar ötmesin,
Bu gece sessiz gözyaşlarım düştükçe yere,
Yer sarsılsın,
Korku doldu içime,
Bir görüntü geldi gözüme,
Bir an geldi,
Ansızın rüzgar kesildi,
İçinde mavi bir su vardı,
Gözlerin dolmuştu,
İçimde kan,
Dokunsan gözlerimden akacaktı,
Bir gülümse bu gece,
İnan duyarım,
Elveda derken bile,
Sana uzanmasaydı ellerim,
Bazen unuttum diyorum,
Bu kez de rüyamda çıkıyorsun karşıma,
Varsayalım ki hiç var olmadın,
Ya da kollarımda öldün.
Ne istediğimi biliyordum ama ona birden ulaşmak beni korkutmuştu. (III. 236)
Salı, Temmuz 07, 2009
Perşembe Rüyası'nda
Gece soğuktu,
Rüya vardı aklımda,
O hep görmek için uyuduğum,
Canlandı ansızın yorganımda kelebekler,
Ay yaklaştı,
Bulutlar ellerini uzattı,
Uluyordu köpekler,
Yarasa çığlıkları gecede perde perde,
O an gördüm seni,
Rüyamı bana getirmiştin,
Rüya vardı aklımda,
O hep görmek için uyuduğum,
Canlandı ansızın yorganımda kelebekler,
Ay yaklaştı,
Bulutlar ellerini uzattı,
Uluyordu köpekler,
Yarasa çığlıkları gecede perde perde,
O an gördüm seni,
Rüyamı bana getirmiştin,
Pazartesi, Temmuz 06, 2009
Gel Dediğini Sandım
Şimdi gecenin körü,
Diyecek ne kaldı,
Boğuluyorum, çek gölgeni üzerimden,
Sen değil misin sanki,
İnkar etme artık,
Yaşlar biriktirdim boş yere,
Sabah olur mu dersin,
Bilseydim,
Böyle mi olurdum yine,
Bilmiyorum,
Uzak bir yerlerde bir sokak lambası,
Altında bir aydınlanan bir kararan çöp tenekesi,
Kenarında uyuklayan bir kedi var,
Görüntüler geliyor aklıma,
Aklım daraldı,
Neden sonra rüzgarımsın,
Tüylerim ürperiyor,
Çimler gece de yeşil midir,
Yoksa güneş mi boyuyor,
Gün doğunca da gözlerim kan mı dolu olur dersin,
Üç sayfa çevirdim,
Dörde gücüm kalmadı,
Sen söyle şimdi neden değilsin yanımda,
Bir sayfa arasından neden çıkıyorsun karşıma,
Bırakıp gidesim var,
Neyim varsa kalsın,
Hepsi senin olsun,
Gideceğim,
Bileğimi bırak bağlılıklarım,
Kimseyi umursamamalıyım,
İlk sayfada umut vardı,
Kalabalıktı,
Güven dolu bir rahatlık vardı,
Kuşlar vardı gökte,
Uçamıyordum eskisi gibi,
İkincide sokakta olmak vardı,
Olduğu yerde olmaktı bu,
Kıpırtısızlık var bünyemde,
Atamıyordum,
İki adım ileriye varamıyordum,
Seni unutmak istiyorum,
Gitmek istediğim yerde sen çıkarsan karşıma,
Çalışacaksın, bir ömür çalışacaksın,
Bahar mıdır bendeki isteksizliğin zulmünü körükleyen,
Bu sene sevemedim yeterince, bu yaz erken bitti,
Bir yol ki derin çukurları var,
Derbeder olmuşum,
Canım acıyor,
Ne uğruna yaşıyorum,
Ben bu ben değil, bu olmamalı,
Belde-i vebada kaldık,
Ovduğum omzumda yıldızların lekesi var,
Irmaktan yüzüme vuruyor mu dersin tuz,
Tuz denizde gerek,
Boş hayallerden yıkanmak mı gerek,
Bir ses geliyor,
Huzursuzlanıyorum,
Bir mayın tarlası mı aldığım nefes,
Vereceğimi bile bile,
Kaybedeceğimi bile bile,
Gecenin bilmem kaçı,
Sevdiğim güzellerin hesabı şaştı,
Sevildiklerim,
Elin parmaklarını geçmedi,
Tutturamadık sevdanın gözbebeğini,
Dumanı görüyor musun,
Nargilemin dumanı o,
Hiç içime çekemediğim misk kokulu esansların yansıması,
Közleri getir usta,
İçim yanıyor bir soğuk su.
Merhaba diyecek kimim kaldı,
Memnun olduğum kimler kaldı yanımda tanıştığıma,
İçten gelen bir ah edemem,
Susarım bu gece,
Ben nasıl sevdim, seviyorum bilemezsin,
Ziller çalıyor,
Susmuyorlar,
Aklımı benden alıyorlar,
Yalan söylenecek kadar sevmek,
Acıyor içim, çok acıyor,
Sustum,
Ağladım,
Göz yaşım akmadı yine,
Biraz karardı içim,
Bulutlar var üzerimde,
Biraz sus içses,
İçimi bulandırdığın yeter,
Şehre bak en yüksek bir yerden,
Sağanak olsun bakışlarım,
Bakışlarım buğulansın,
Bir martı kanadından dünyayı seyredeyim,
Derimde izlerin kaldı,
Bir yarısı bende kaldı,
Gel al diye, hala orada bekliyorum,
Güneş denizde çok kaldı, soğudu bugün,
Ellerin üşürdü burada,
Ben yanardım,
Düdüğünü duyardık vapurların,
Rüzgar olurduk, martı olurduk, tuz olurduk,
Boğaz'da su olurduk, dalgalanırdık köpük köpük,
Yıldızlara bakardık,
Kanatsız uçardık mazide,
Hayaller kurardık,
Şubat akşamına dönerdi haziranımız,
Vitrinde sen, gözlerinde ben,
Bir sigara daha yakardın,
Yağmur başlardı,
Gün doğmazdı senle yatınca,
Tere doyardı yorgan yastık,
Sana doyamazdım,
O an geldi,
Ben anladım,
O hep korktuğum andı bu,
Ayrılık,
Ahıma dayanamadı güvercinler,
Ben seni severken öğrendim,
Sabretmeyi öğrendim,
Ağlamamayı öğrendim, gülerken düşünmeye başladım,
Kırıldığını saklamayı öğrendim,
Susmayı öğrendim sayende...
Diyecek ne kaldı,
Boğuluyorum, çek gölgeni üzerimden,
Sen değil misin sanki,
İnkar etme artık,
Yaşlar biriktirdim boş yere,
Sabah olur mu dersin,
Bilseydim,
Böyle mi olurdum yine,
Bilmiyorum,
Uzak bir yerlerde bir sokak lambası,
Altında bir aydınlanan bir kararan çöp tenekesi,
Kenarında uyuklayan bir kedi var,
Görüntüler geliyor aklıma,
Aklım daraldı,
Neden sonra rüzgarımsın,
Tüylerim ürperiyor,
Çimler gece de yeşil midir,
Yoksa güneş mi boyuyor,
Gün doğunca da gözlerim kan mı dolu olur dersin,
Üç sayfa çevirdim,
Dörde gücüm kalmadı,
Sen söyle şimdi neden değilsin yanımda,
Bir sayfa arasından neden çıkıyorsun karşıma,
Bırakıp gidesim var,
Neyim varsa kalsın,
Hepsi senin olsun,
Gideceğim,
Bileğimi bırak bağlılıklarım,
Kimseyi umursamamalıyım,
İlk sayfada umut vardı,
Kalabalıktı,
Güven dolu bir rahatlık vardı,
Kuşlar vardı gökte,
Uçamıyordum eskisi gibi,
İkincide sokakta olmak vardı,
Olduğu yerde olmaktı bu,
Kıpırtısızlık var bünyemde,
Atamıyordum,
İki adım ileriye varamıyordum,
Seni unutmak istiyorum,
Gitmek istediğim yerde sen çıkarsan karşıma,
Çalışacaksın, bir ömür çalışacaksın,
Bahar mıdır bendeki isteksizliğin zulmünü körükleyen,
Bu sene sevemedim yeterince, bu yaz erken bitti,
Bir yol ki derin çukurları var,
Derbeder olmuşum,
Canım acıyor,
Ne uğruna yaşıyorum,
Ben bu ben değil, bu olmamalı,
Belde-i vebada kaldık,
Ovduğum omzumda yıldızların lekesi var,
Irmaktan yüzüme vuruyor mu dersin tuz,
Tuz denizde gerek,
Boş hayallerden yıkanmak mı gerek,
Bir ses geliyor,
Huzursuzlanıyorum,
Bir mayın tarlası mı aldığım nefes,
Vereceğimi bile bile,
Kaybedeceğimi bile bile,
Gecenin bilmem kaçı,
Sevdiğim güzellerin hesabı şaştı,
Sevildiklerim,
Elin parmaklarını geçmedi,
Tutturamadık sevdanın gözbebeğini,
Dumanı görüyor musun,
Nargilemin dumanı o,
Hiç içime çekemediğim misk kokulu esansların yansıması,
Közleri getir usta,
İçim yanıyor bir soğuk su.
Merhaba diyecek kimim kaldı,
Memnun olduğum kimler kaldı yanımda tanıştığıma,
İçten gelen bir ah edemem,
Susarım bu gece,
Ben nasıl sevdim, seviyorum bilemezsin,
Ziller çalıyor,
Susmuyorlar,
Aklımı benden alıyorlar,
Yalan söylenecek kadar sevmek,
Acıyor içim, çok acıyor,
Sustum,
Ağladım,
Göz yaşım akmadı yine,
Biraz karardı içim,
Bulutlar var üzerimde,
Biraz sus içses,
İçimi bulandırdığın yeter,
Şehre bak en yüksek bir yerden,
Sağanak olsun bakışlarım,
Bakışlarım buğulansın,
Bir martı kanadından dünyayı seyredeyim,
Derimde izlerin kaldı,
Bir yarısı bende kaldı,
Gel al diye, hala orada bekliyorum,
Güneş denizde çok kaldı, soğudu bugün,
Ellerin üşürdü burada,
Ben yanardım,
Düdüğünü duyardık vapurların,
Rüzgar olurduk, martı olurduk, tuz olurduk,
Boğaz'da su olurduk, dalgalanırdık köpük köpük,
Yıldızlara bakardık,
Kanatsız uçardık mazide,
Hayaller kurardık,
Şubat akşamına dönerdi haziranımız,
Vitrinde sen, gözlerinde ben,
Bir sigara daha yakardın,
Yağmur başlardı,
Gün doğmazdı senle yatınca,
Tere doyardı yorgan yastık,
Sana doyamazdım,
O an geldi,
Ben anladım,
O hep korktuğum andı bu,
Ayrılık,
Ahıma dayanamadı güvercinler,
Ben seni severken öğrendim,
Sabretmeyi öğrendim,
Ağlamamayı öğrendim, gülerken düşünmeye başladım,
Kırıldığını saklamayı öğrendim,
Susmayı öğrendim sayende...
Vasat Son
Bekle dediğin yerdeyim,
Omuzlarım yoruldu gururumdan,
Seni ne özledim bilsen,
Bir gülümse...
Ağaç bıraktığından farklı,
Gölgesinde solgunlaştı yüzüm daha da,
Baktığım her yerde boşluk dokunuyor içime,
Derin, karanlık kuyular var kalbimde,
Al ne varsa sende kalsın,
Tutma, bırak kolumu,
Bakma bir daha öyle,
Gelmeyeceğini bile bile beklemem niye,
Biraz zaman geçsin,
Ay çıksın, gün solsun,
Benimki inat,
Seni nasıl seviyorsam,
Bir an geliyor,
Sesler kesiliyor,
Ansızın ürperiyorum,
Rüzgar yüzümü kesiyor,
Gözkapaklarımı kapatamıyorum
Yüzüm kızarıyor,
Sonu var mı,
Göremiyorum ben buradan, sonu var mı,
Biraz mutluluğu yanlış yerde aradım demek,
Senin bıraktığın yerde boşlukların en derini,
Anlamsızlaşıyor varlığım,
Kararıyorum.
Delilik ruhuma indirdi darbesini,
Yürümeye başladım,
Adımlarım bensiz,
Ben sensiz,
Şimdi her yerde ayrı karmaşa,
Millet koşturuyor bir yerlere,
Nereye,
Kime konuşuyorum, dinleyen mi var,
Arıyorum,
Açmıyorsun telefonunu,
Mesajlarımı görüyorsun,
Susuyorsun,
İnadının sebebini bilsem,
Bir şey gelir de elimden,
Şimdi oldu mu,
Bağladın beni en köründen,
Böylesi bize yakıştı mı,
Saçlarının izlerini tenimden al da git,
Gülümsemeni gözbebeğimden kopar da git,
Git Allah aşkına, git.
Kendimi kandırıyorum gittin gideli,
Sanki kavga etmişiz, haksızmışım,
Kendime kızıyorum,
Senin yüzünden, yersiz kendime çatıyorum,
Berbat bir yaşam oldu şimdi
Ne arayanda huzur
Ne aradığımda ses
Sessizleşti dünyam
Meğer ne çocukmuşsun,
Bilsem sever miydim,
Sevmemek, seni görmemek elimden gelir miydi,
Kandırma kendini, sonsuz çukurda düşeceksin işte,
Kime ne desem ki,
Seni mi anlatsam yine,
Boşluğun dolmaz,
Başımın tacısın, çok güzelsin,
Gelsen,
Ama gitmesen,
Bir arasan,
Sesine koşmazsam...
Hiç mi özlemez insan,
Onca ay geçsin,
Sevdim de,
Sonra bir hayalet ol,
Kahvemden tat alamıyorum,
Kendimi spora verdim,
Okuyamıyorum,
Sürekli seni yazıyorum,
Sayende kendimden nefret ediyorum,
Aptal aptal telefonuma bakıyorum,
Sokağa çıkmaya korkuyorum,
Olur da seni görürsem,
Ne der, ne yaparım,
Terliyorum düşündükçe,
Hem telefonuna yanıyorum için için,
Hem görmekten korkuyorum seni,
Ne halin varsa gör,
Bir daha da arama sakın,
İmkanı varsa öl,
Öldüğünü varsayıyorum.
Omuzlarım yoruldu gururumdan,
Seni ne özledim bilsen,
Bir gülümse...
Ağaç bıraktığından farklı,
Gölgesinde solgunlaştı yüzüm daha da,
Baktığım her yerde boşluk dokunuyor içime,
Derin, karanlık kuyular var kalbimde,
Al ne varsa sende kalsın,
Tutma, bırak kolumu,
Bakma bir daha öyle,
Gelmeyeceğini bile bile beklemem niye,
Biraz zaman geçsin,
Ay çıksın, gün solsun,
Benimki inat,
Seni nasıl seviyorsam,
Bir an geliyor,
Sesler kesiliyor,
Ansızın ürperiyorum,
Rüzgar yüzümü kesiyor,
Gözkapaklarımı kapatamıyorum
Yüzüm kızarıyor,
Sonu var mı,
Göremiyorum ben buradan, sonu var mı,
Biraz mutluluğu yanlış yerde aradım demek,
Senin bıraktığın yerde boşlukların en derini,
Anlamsızlaşıyor varlığım,
Kararıyorum.
Delilik ruhuma indirdi darbesini,
Yürümeye başladım,
Adımlarım bensiz,
Ben sensiz,
Şimdi her yerde ayrı karmaşa,
Millet koşturuyor bir yerlere,
Nereye,
Kime konuşuyorum, dinleyen mi var,
Arıyorum,
Açmıyorsun telefonunu,
Mesajlarımı görüyorsun,
Susuyorsun,
İnadının sebebini bilsem,
Bir şey gelir de elimden,
Şimdi oldu mu,
Bağladın beni en köründen,
Böylesi bize yakıştı mı,
Saçlarının izlerini tenimden al da git,
Gülümsemeni gözbebeğimden kopar da git,
Git Allah aşkına, git.
Kendimi kandırıyorum gittin gideli,
Sanki kavga etmişiz, haksızmışım,
Kendime kızıyorum,
Senin yüzünden, yersiz kendime çatıyorum,
Berbat bir yaşam oldu şimdi
Ne arayanda huzur
Ne aradığımda ses
Sessizleşti dünyam
Meğer ne çocukmuşsun,
Bilsem sever miydim,
Sevmemek, seni görmemek elimden gelir miydi,
Kandırma kendini, sonsuz çukurda düşeceksin işte,
Kime ne desem ki,
Seni mi anlatsam yine,
Boşluğun dolmaz,
Başımın tacısın, çok güzelsin,
Gelsen,
Ama gitmesen,
Bir arasan,
Sesine koşmazsam...
Hiç mi özlemez insan,
Onca ay geçsin,
Sevdim de,
Sonra bir hayalet ol,
Kahvemden tat alamıyorum,
Kendimi spora verdim,
Okuyamıyorum,
Sürekli seni yazıyorum,
Sayende kendimden nefret ediyorum,
Aptal aptal telefonuma bakıyorum,
Sokağa çıkmaya korkuyorum,
Olur da seni görürsem,
Ne der, ne yaparım,
Terliyorum düşündükçe,
Hem telefonuna yanıyorum için için,
Hem görmekten korkuyorum seni,
Ne halin varsa gör,
Bir daha da arama sakın,
İmkanı varsa öl,
Öldüğünü varsayıyorum.
Pazar, Temmuz 05, 2009
Yavaş Yavaş İlerledi Zaman
Sonu gelmez mi sandın,
Oradayız,
Baksana köpüklenen dalgalara,
Hep bu anı istemedin mi?
Sonu görmek...
Nihai olanın büküldüğü yer burası,
Şu evi görüyor musun?
Bana biraz daha yaklaş,
Rüzgardan korkma,
Sen hala buraya aitsin,
Sürükleyemez seni dağın eteğine,
İradenle ayaktasın,
Evet, adımların cesaret dolu,
Ve söz verdiğim gibi göreceksin arzu ettiklerini,
Merak etme daha fazla,
O evin içinde bir ocak tütüyor, dumanındaki koku...
Gelmeyeli çok zaman oldu,
Bak, bak, bir balık atlıyor denizde,
Aksi yönde, kaçırıyorsun...
Sen kaçırmaya mecbursun belki de,
Kırıklarla dolu hayallerin,
Değmezdi belki de üzülmene,
Sonu gelmez duyguların,
İnelim mi artık,
Yemek için bekliyor bizi,
Ama uyarıyorum, bu yolun dönüşü yok,
Görünen seni aldatmasın,
Talihsizlikle hapsolmanı istemem,
Huzur bulacaksan ver elini,
Burası hayallerinin en mavisi, en kırmızısı, en yeşili,
Sana hayalini veriyorum,
Ama orada kalacaksın evren yok olana dek,
Sıkılmazsın,
Ne de olsa bu senin hayalin,
Değil mi?
Bak senin için bunca yol geldim,
Ne bu kararsızlık,
Çok mu mutluydun hayata yenilirken,
Gözlerin yaşlıyken
Aklında bin bir soru dolaşıyorken,
Söylesene, bu nasıl bir korkaklık
Neyi bıraktığını sanıyorsun arkanda,
Seni seven mi var,
Hadi söyle?
Kim senin yanında olmanı ister?
Var mı ebedi istirahatgahın buradan başka?
Var mı ruhuna pranga?
Kır korku kapanlarını, tut elimi?
Ben de alışkın değilim böylesine ama istendi,
Huzur bulman dilendi,
Ve huzur bulman için bin bir emekle yerden yarattım bu evi,
Orada özlediğin herkes var,
Belki de gerçekten ölüm sana huzuru getirecek olan,
Sen seç?
Bilmediğin karanlık bir ölüm mü?
Sonsuz bir hayal mi?
Kum tepelerine dikkat et,
Altlarında neler sakladıklarına inanamazsın,
Görmek de istemezsin,
Adımına dikkat et,
Elimi sakın bırakma,
Yol güvenli değil,
Ölüler her yerde, ama göremezsin,
Kokunu duyuyorlar,
Heyecanlandılar,
Yaşıyor olmanın ne demek olduğunu hatırlıyorlar sayende,
Kemiklerini saran sıcak dokuyu özlüyorlar,
Sana dokunmak,
Hayatta oldukları anların ölümsüz anılarına karışmak istiyorlar,
Bırakırsam ölürsün,
İncinmeni istemiyorum,
Yorulduğun açık, uyumalısın,
Hayalkuran'ın evindesin,
En çok neyi istiyorsan, sahipsin,
Sonsuzlukta sen bu evin sahibisin, nöbetçisisin,
Hapsindesin demek de mümkün ama gerek yok,
Var mı?
Yağmur yağacak, ben çıkınca camları kapat,
Ölülere yaklaşma,
Kum tepelerini aşma,
Kokunu aldılar,
Açlar,
Seni bekliyorlar,
Arkadaki oda kütüphanen,
Bütün sevdiğin kitaplar orada,
Sol tarafta da okumanı istediklerim var,
Benim kitaplarım,
İyi bak onlara,
Yemeye ihtiyacın olmayacak,
Bahçene elma ağacı bile dikmedim,
Hiçbir şey yeme,
Ölmen iyi olmaz,
Denize bak, bak...
Gördün değil mi balıkları,
İki hayır üç taneydiler,
Güneşe bak, ne kadar da güzel,
Görüşürüz hayalkuran,
Bir ömür sür hayalinde,
Ölümsüz ol istediğince.
Oradayız,
Baksana köpüklenen dalgalara,
Hep bu anı istemedin mi?
Sonu görmek...
Nihai olanın büküldüğü yer burası,
Şu evi görüyor musun?
Bana biraz daha yaklaş,
Rüzgardan korkma,
Sen hala buraya aitsin,
Sürükleyemez seni dağın eteğine,
İradenle ayaktasın,
Evet, adımların cesaret dolu,
Ve söz verdiğim gibi göreceksin arzu ettiklerini,
Merak etme daha fazla,
O evin içinde bir ocak tütüyor, dumanındaki koku...
Gelmeyeli çok zaman oldu,
Bak, bak, bir balık atlıyor denizde,
Aksi yönde, kaçırıyorsun...
Sen kaçırmaya mecbursun belki de,
Kırıklarla dolu hayallerin,
Değmezdi belki de üzülmene,
Sonu gelmez duyguların,
İnelim mi artık,
Yemek için bekliyor bizi,
Ama uyarıyorum, bu yolun dönüşü yok,
Görünen seni aldatmasın,
Talihsizlikle hapsolmanı istemem,
Huzur bulacaksan ver elini,
Burası hayallerinin en mavisi, en kırmızısı, en yeşili,
Sana hayalini veriyorum,
Ama orada kalacaksın evren yok olana dek,
Sıkılmazsın,
Ne de olsa bu senin hayalin,
Değil mi?
Bak senin için bunca yol geldim,
Ne bu kararsızlık,
Çok mu mutluydun hayata yenilirken,
Gözlerin yaşlıyken
Aklında bin bir soru dolaşıyorken,
Söylesene, bu nasıl bir korkaklık
Neyi bıraktığını sanıyorsun arkanda,
Seni seven mi var,
Hadi söyle?
Kim senin yanında olmanı ister?
Var mı ebedi istirahatgahın buradan başka?
Var mı ruhuna pranga?
Kır korku kapanlarını, tut elimi?
Ben de alışkın değilim böylesine ama istendi,
Huzur bulman dilendi,
Ve huzur bulman için bin bir emekle yerden yarattım bu evi,
Orada özlediğin herkes var,
Belki de gerçekten ölüm sana huzuru getirecek olan,
Sen seç?
Bilmediğin karanlık bir ölüm mü?
Sonsuz bir hayal mi?
Kum tepelerine dikkat et,
Altlarında neler sakladıklarına inanamazsın,
Görmek de istemezsin,
Adımına dikkat et,
Elimi sakın bırakma,
Yol güvenli değil,
Ölüler her yerde, ama göremezsin,
Kokunu duyuyorlar,
Heyecanlandılar,
Yaşıyor olmanın ne demek olduğunu hatırlıyorlar sayende,
Kemiklerini saran sıcak dokuyu özlüyorlar,
Sana dokunmak,
Hayatta oldukları anların ölümsüz anılarına karışmak istiyorlar,
Bırakırsam ölürsün,
İncinmeni istemiyorum,
Yorulduğun açık, uyumalısın,
Hayalkuran'ın evindesin,
En çok neyi istiyorsan, sahipsin,
Sonsuzlukta sen bu evin sahibisin, nöbetçisisin,
Hapsindesin demek de mümkün ama gerek yok,
Var mı?
Yağmur yağacak, ben çıkınca camları kapat,
Ölülere yaklaşma,
Kum tepelerini aşma,
Kokunu aldılar,
Açlar,
Seni bekliyorlar,
Arkadaki oda kütüphanen,
Bütün sevdiğin kitaplar orada,
Sol tarafta da okumanı istediklerim var,
Benim kitaplarım,
İyi bak onlara,
Yemeye ihtiyacın olmayacak,
Bahçene elma ağacı bile dikmedim,
Hiçbir şey yeme,
Ölmen iyi olmaz,
Denize bak, bak...
Gördün değil mi balıkları,
İki hayır üç taneydiler,
Güneşe bak, ne kadar da güzel,
Görüşürüz hayalkuran,
Bir ömür sür hayalinde,
Ölümsüz ol istediğince.
Bir Martının Kanadındaydı O An
Uzaktı,
Tek yol vardı,
Döndüm, gidemedim,
Neden sonra kırlangıçları gördüm,
Sonsuzdu gökyüzü,
Bulutlar gözümde küçüldü,
Bakamadım,
Gözlerinin içi derindi,
Korktum,
Yaklaşamadım,
Rengin soldu, yüzün asıldı,
Elimi uzattım, bir hayaldin, dokunamadım,
Hava sıcaktı,
İçimde tarifsiz bir duman,
Göz gözü görmüyordu,
Bir sayfa çevrildi, beyaz olsun dendi,
Ama yoktu artık beyaz bir sayfa,
Başlamak için çok geçti,
Bir son yazılmalıydı,
Sen bana çok uzaksın,
Sana koşuyorum, kendimi kaybediyorum,
Nihayetinde bilmediğim bir yerdeyim,
Bir başımayım,
Gel bul beni
Seni bekliyorum, biliyorsun, hissediyorsun
Ben gibi,
Biliyorum, sen de seviyorsun.
Tek yol vardı,
Döndüm, gidemedim,
Neden sonra kırlangıçları gördüm,
Sonsuzdu gökyüzü,
Bulutlar gözümde küçüldü,
Bakamadım,
Gözlerinin içi derindi,
Korktum,
Yaklaşamadım,
Rengin soldu, yüzün asıldı,
Elimi uzattım, bir hayaldin, dokunamadım,
Hava sıcaktı,
İçimde tarifsiz bir duman,
Göz gözü görmüyordu,
Bir sayfa çevrildi, beyaz olsun dendi,
Ama yoktu artık beyaz bir sayfa,
Başlamak için çok geçti,
Bir son yazılmalıydı,
Sen bana çok uzaksın,
Sana koşuyorum, kendimi kaybediyorum,
Nihayetinde bilmediğim bir yerdeyim,
Bir başımayım,
Gel bul beni
Seni bekliyorum, biliyorsun, hissediyorsun
Ben gibi,
Biliyorum, sen de seviyorsun.
Perşembe, Temmuz 02, 2009
Perşembe Rüyası
Gece soğuktu
Seslerini duyuyordum
Korku doldu damarlarım
Sustum
Rüzgar dalgalanırken bir şey oldu
Bir gölge hareketlendi
Gölgem bedenimden koptu
Gece ısındı
Sırtımdan melek kanatlarımı atmıştım
Tenim yanıyordu
Sonra o merdiveni gördüm
Ahşap tırabzanına yaslanmış bekliyordun
Dudakların ıslaktı
Elimi beline attım, sonra sol elimle boynunu kavradım
Seni kendime çektim
Gece yanıyordu
Seslerini duyuyordum
Korku doldu damarlarım
Sustum
Rüzgar dalgalanırken bir şey oldu
Bir gölge hareketlendi
Gölgem bedenimden koptu
Gece ısındı
Sırtımdan melek kanatlarımı atmıştım
Tenim yanıyordu
Sonra o merdiveni gördüm
Ahşap tırabzanına yaslanmış bekliyordun
Dudakların ıslaktı
Elimi beline attım, sonra sol elimle boynunu kavradım
Seni kendime çektim
Gece yanıyordu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Dünde Bıraktıklarım
-
►
2007
(28)
- ► Nisan 2007 (19)
- ► Temmuz 2007 (1)
-
►
2008
(115)
- ► Şubat 2008 (1)
- ► Mayıs 2008 (80)
-
▼
2009
(33)
- ▼ Temmuz 2009 (7)
- ► Eylül 2009 (1)
Nexus
- Eren
- İstanbul, Türkiye
- Söyleceklerim olmaya devam ettikçe burada olacağım.